31 Mayıs 2022 Salı  –  Milliyet Cadde  –  Alice

Sabah cep telefonuma baktım, müzik dünyasının tek ‘uzaylı’sı Mustafa Topaloğlu’ndan uzun bir mesaj.

Topaloğlu’nun “Yenmiş haklarım için senden bir ricam var” diye başlayan mesajın devamında yazdıkları şunlardı:
“Beni yıllarca ‘Uzaylı’ diye ciddiye almayanlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Milli Uzay Programı kapsamında bir Türk’ü uzay üssüne göndereceğiz’ deyince, seferber oldu. Dünya uzaya gitmek için çalışıyor; Elon Musk bile…
Bu ülkede yıllarca bana, ‘O uzaylıdır’ diye iş vermediler. Ne zor şartlarda yaşadığımı bir Allah biliyor bir de ben. Onurlu bir insanım, o yüzden kimselere bir şey demedim, diyemedim. Benimle ‘uzaylı’ diye dalga geçen, iş vermeyenlerden özür bekliyorum. Bu satırları gözlerim yaş dolu yazıyorum.”
Mesajı okuduktan sonra günaydın yazıp, üç emoji attım.
Topaloğlu, içindekileri dökmeye devam etti:
“Yılların birikimi. Kimseye bir şey diyemedim. Kafa buldular, geyik yaptılar, güldüler, şamata yaptılar.
35, 40 yıl sabrettim, ‘Allah’ım çok büyüktür, bir gün anlayacaklar’ dedim. Bugün de şükrediyorum. 20’ye yakın sevilen türküm var. Başkalarına verdiğim ve benden yedikleri şarkılarım da çabası. Bir şirket kurdum, hepsi ‘Prestij Müzik benim’ dedi, ‘Hayır, benim’ demedim, Allah’a sığındım. Bunları ilk defa anlatıyorum.
Sabırsa sabrın böylesi tarihe ders olsun, ibret olsun. Sabırsa sabrın ki insanlara sabrın ibret olsun.”

RADYASYON FİZİKÇİSİ ROCKÇI

İnternet, sosyal medya ve akıllı cep telefonları hayatımıza girdikten sonra günümüz çocuklarından hiçbiri ileride ünlü bir müzisyen olunca şu cümleyi kuramaz:
“Müzik yolculuğum ailemin bana 3-4 yaşlarındayken oyalanayım diye aldığı orgla başladı.”

Oysa ilk kez Didim Vegfest’te canlı performansını izlediğim Atilla Volga’ya ne zamandan beri müzik yaptığını sorduğumda, verdiği yanıt buydu. Çünkü 1989’lu rockçının çocukluk yıllarında çalışan anne ve babaların, “Cep telefonundan çizgi film izle” deme şansı yoktu.
“Oyalansın” diye eline tutuşturulan enstrümandan çıkan nota ve melodiler kanına işleyince, müzikten kopamayan Atilla Volga; lise ve üniversitede kurduğu rock gruplarında gitarist-solist olarak sahne aldı, kendi şarkılarını yaptı.

Müzik tarzını alternatif-bağımsız rock olarak tanımlayan müzisyen, şarkılarında kullandığı tüm enstrümanları kendi stüdyosunda tek başına çalıp, kaydetti ve yavaş yavaş kendine özgü bir dinleyici kitlesi yarattı.
Fizik mezunu olan ve ‘Müzik Fiziği’ ile ilgilenen şarkıcı, yurt dışında da ‘Akustik Fiziği’ üzerine sunumlar yaptı. Lisansüstü eğitimini tamamlayıp, Radyasyon Fizikçisi olan Volga, hayat görüşüne ve müziğe bakış açısına farklı bir boyut katmak için de sosyoloji okudu. Askerliğini Anıtkabir’de Türkçe, İngilizce ve işaret dili rehberi olarak tamamlayan, vegan ve hayvan hakları aktivisti Atilla Volga’nın en sadık arkadaşı ise Alka isimli köpeği.

ALANYA’NIN YÖRESEL LEZZETLERİ

Alanya, dünyanın 130 ülkesinden insanın gelip, yaşadığı bir Yörük şehri… Alanya nüfusunun ezici çoğunluğunu teşkil eden Yörüklerin büyük kısmı, hâlâ kışın şehirlerin mahallelerinde, yazın yaylalarda… O yüzdendir ki bazı gelenekler hâlâ yaşıyor bu topraklarda… Yörüklerin kendine özgü ciddi bir yemek kültürü söz konusu. Örneğin Alanya’nın adına tescillenmiş olan Hülüklü-Gülüklü Çorba ya da Düğün Çorbası…
Alanya’ya bu gidişte tanıdığım Alanya Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Sevda Çapa, yazdığı ‘Alanya Yöresel Lezzetler’ kitabını hediye etti bana… Balıkesirli Çapa’nın belediyeci kimliğiyle Alanya’ya ne gibi hizmetler verdiğini bilemem, ama gıda mühendisi olarak bizzat yapıp, tariflerini verdiği 52 yemek ve tatlıyla yaşadığı şehrin kültürüne büyük bir hizmet verdiğini belirtmeliyim.

GÜNÜN SÖZÜ

“Sadece sıradan insanlar tehlikeden uzaktır, dolayısıyla risk al, hayallerinle yüzleş.” (Paulo Coelho)