MİLLİYET – 26 ARALIK 2014 CUMA  –  ALİCE

Bu sezonun tutan dizilerini konuşuyorduk senarist arkadaşım Sinan Biçici’yle… Dizileri tek tek masaya yatırıp, konularını analiz ettik… Ortaya çıkan sonuç ilginç.
Haftanın altı akşamına damgasını vuran dizilerde ana hikâye aynı:
Hastanede karışan, gerçek ailesini arayan veya tesadüfen bulan ya da evlatlık verilen yani bir şekilde hayatları çalınan, halleri acınası çocuklar…
“Nasıl yani?” diyenler olabilir, buyrun o zaman:
– Pazartesi – Paramparça
Yeni diziler arasında en yüksek reytingi alan “Paramparça”nın konusu şu:
Çocuklar hastanede karışır. Zengin ailenin çocuğu yoksul ailede, yoksul ailenin çocuğu zengin ailede büyür.
– Salı – Kaderimin Yazıldığı Gün
Başrollerini Özcan Deniz’le Hatice Şendil’in paylaştığı dizide, hikâye taşıyıcı annelik üzerine. Zengin çift, çocuğu olmayınca “taşıyıcı anne” bulur. Yoksul kadın, sadece taşıyıcı değil, artık biyolojik annedir.
– Çarşamba – Güzel Köylü
Star TV’nin “yaz dizisi” olarak başlattığı, iyi reyting alınca devam ettirdiği çekimleri Muğla’da yapılan dizinin konusuna gelince:
Kentli bir kız olan Gül’e esrarengiz bir mektup gelir. Muğla’nın bir köyünde babaan-nesi olduğunu öğrenir. Geçmi-şini araştırmak üzere köye gider ve köylü bir gence âşık olur.
– Perşembe – Kocamın Ailesi
Kurtlar Vadisi Pusu” gibi efsane bir diziyi AB’de geçerek birincilik koltuğuna oturan FOX’un dizisinde “Dr. Tarık”, taşındığı evdeki yeni komşularının aslında gerçek
ailesi olduğunu öğrenir.
– Cuma – Karagül
Gaziantep ve Halfeti’de çekilen ve ekranların en yüksek reytingli dizisinin konusu şu:
Resmi nikâhlı kadının oğlu öldü denilerek imam nikâhlı kadına verilir. Gerçek anne gelince sır ortaya çıkar.
– Pazar – O Hayat Benim
Dizi, isminden de anlaşılacağı gibi, çalınan bir hayatın öyküsü. Pastel Film’in FOX için çektiği dizide zengin ailenin kızı yoksul ailede büyür. Onun yerine o zengin hayatı kız kardeşi(!) yaşar.
Haftanın beş gününe damgasını vuran dizilerin ortak noktası çok mu şaşırttı sizi?
Hiç şaşırmayın, çünkü yeni bir şey değil bu… Zira bu tür, “Hastanede değiştirilmiş veya karışmış”, “Bebekten evlatlık verilmiş”, “Gerçek ailesini arayan” ya da “Gayrimeşru çocuk”
klişelerine yıllardır bayılıyor Türk izleyicisi…
Yayınlandıkları dönemde reyting rekorları kıran “Büyük Yalan”, “Yanık Koza”, “Asmalı Konak”, “Bir Çocuk Sevdim” ve “Bitmeyen Şarkı” gibi dizilerde de hikâyeler “kadersiz çocuk” klişesi üzerineydi.

SONGÜL ÖDEN, REDDETTİ DENİLEN ROLÜ KABUL ETTİ

636

Endemol, Star TV’ye çekeceği “Serçe Sarayı” için görüşmelere başladığında Songül Öden’in, “Artık anne rolü istemiyorum” diyerek iki çocuk annesini oynamayı reddettiğine ve bölüm başı 50 bin lira ücreti elinin tersiyle ittiğine dair haberler çıkmıştı. Bu satırların yazıldığı an itibarıyla kesin bilgi, “Serçe Sarayı”nın başrol oyuncuları Songül Öden ile Mert Fırat oldu. İki çocuk annesi “Serçe”, TIR şoförlüğü yapan eşi ölünce kendisini bir kez daha yıkan bir gerçekle yüzleşecek ve eşinin bir “dostu” olduğunu öğrenecek. İki çocuk annesi, güzel ve dul “Serçe”nin karşısına kader günün birinde yoksul mahallenin bıçkın delikanlısı “Kadir”i çıkaracak.
Songül Öden’in “Serçe”yi, Mert Fırat’ın “Kadir”i oyna-yacağı dizi 2015’in şubat ya da mart ayında ekranda gelecek.

GÜNÜN SÖZÜ
“Herkes mutlu oluşunu kendinden bilir. Kendi hatalarımızla işler bozuldu mu bütün suç, bütün günah kör talihindir.” (La Fontaine)